YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/9512
KARAR NO : 2021/4123
KARAR TARİHİ : 24.05.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme ve kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın yetkilisi olduğu şirket adına sahte fatura düzenlediği ve kullandığı iddiasıyla “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma ve düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında;” Ben belirtilen tarihlerde tekstil işi yapıyordum. 80 metrekarelik bir dükkanım vardı. Burada dikim ve imalat işleri yapıyordum. Ayrıca Aksaray’da da dükkanım vardı. Yeni açmıştık. Bu işyerini Aksaray’a taşıyacaktım. Eniştem muhasebeciydi. Çocuğum okuduğu için buradaki işyerimi kapatamayacağımı anladım. Aksaray’daki işyerini kapatmak için enişteme vekalet verdim. Aksaray’daki yeri henüz faaliyete sokmamıştım. Daha sonra vergi dairesine gittiğimde şok oldum. Kapanış verilmemiş. Adıma faturalar kesilmiş. Bu işleri yapan eniştem …’dur ”şeklinde beyan ettiği anlaşılmakla maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
A- 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçu yönünden;
1-Temin edilecek faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; ismi bildirilen …’un açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2- …’un faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya tanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
4) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Sanığın mükellefiyetiyle ilgili iş yerine ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığının araştırılması,
bb) Daha sonra, sanığın iş yeri ile faturaları kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
B- 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçu yönünden;
1- Faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2- Aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yıllarında “sahte fatura düzenleme suçundan” dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, sahte fatura kullanma ve sahte fatura düzenleme suçları birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olup biri diğerinin unsuru olmadığı gibi her iki suçun birbirine dönüşmeyeceği, her takvim yılından her suç için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suç adı da belirtilmeksizin sanık hakkında tek suçtan hüküm kurulması,
C- Kabule göre de;
1- Sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçundan 213 sayılı VUK’nin 359/b. ve TCK’nin 43. maddesi uyarınca hükmedilen 3 yıl 9 ay hapis cezasından, TCK’nin 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken, sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün” yerine “2 yıl 13 ay 15 gün” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
2- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 24.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.