YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8610
KARAR NO : 2021/3674
KARAR TARİHİ : 14.04.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belge gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için varlığı noter tasdik kayıtları veya belge basım formu gibi bilgilerle sabit olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen “vergi incelemesi için” yetkili memura ibraz edilmemesinin gerektiği; ticaret sicili kayıtlarına göre, 23.10.2008 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi ile sanığın mükellef şirkete dışarıdan müdür olarak atandığı, eski müdür …’nın müdürlük yetkisine son verildiği, sanığın şirket müdürlüğünden ayrılmasına dair 26.06.2009 tarihli istifanameyi noter kanalıyla şirkete ve ticaret sicili memurluğuna gönderdiği, vergi inceleme raporuna göre 2007 takvim yılında varlığı sabit fatura ve sevk irsaliyelerinin ibrazına ilişkin 24.04.2012 tarihli istem yazısının 30.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 23.09.2009 ve 03.05.2012 tarihli tutanaklardan ise iş yerinin faal olmadığının anlaşıldığı, sanığın aşamalardaki beyanında, şirketle bağlantısının kalmadığını ve defter ve belgelerin … ve … isimli şahıslarda olduğunu söylemesi karşısında, savunmanın doğrululuğu ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, eski müdür … ve şirket ortağı …’ın CMK nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla beyanlarının alınması, 2007 takvim yılı defter ve belgelerinin nerede olduğunun, sanığa herhangi bir teslim-tesellüm yapılıp yapılmadığının sorulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a) Defter ve belgeleri gizleme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı gibi engel adli sicil kaydı bulunmayan ve takdiri indirim maddesi uygulanarak cezası ertelenen sanık hakkında CMK’nin 231. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b)Defter ve belge istem yazısının 30.04.2012 tarihinde tebliğ edilmesi dikkate alınarak, gerekçeli karar başlığında 16.05.2012 olması gereken suç tarihinin 2012 şeklinde eksik gösterilmesi yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.