Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/8225 E. 2020/3538 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8225
KARAR NO : 2020/3538
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkeme’nin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının diğer temyiz talepleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1) Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05.04.2011 tarihli iddianamesi ile 2010 takvim yılında AY-PET Ankara Yenişehir … A.Ş. isimli firma adına sahte fatura düzenleyerek piyasaya sürdüğü iddiası ile açılan davada; 2010 takvim yılında AY-PET Ankara Yenişehir … A.Ş. isimli firma adına sahte fatura düzenlediği iddiası ile Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/655 esas, 2012/807 karar sayılı dosyasında da sanık hakkında yargılama yapılıp mahkumiyet hükmü verildiğinin anlaşılması karşısında, mükerrer yargılama yapılmasını önlemek ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağını belirlemek amacıyla; her iki dosya bakımından da suça konu sahte faturaların aynı olması durumunda davaların mükerrer olacağı, farklı olması ve farklı kişilere veya farklı zamanlarda verilmesi durumunda ise eylemin zincirleme biçimde işlenmiş tek sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı gözetilerek, Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/655 esas, 2012/807 karar sayılı dosyası getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde birleştirilmesi; ayrıca, sanıkla birlikte suça konu faturaları düzenlediği iddiası ile Doğan Çatan hakkında cezalandırılması istemi ile açılmış kamu davasının mevcut olduğu ve yine suça konu faturaları kullandığı iddiası ile hakkında sahte fatura kullanmak suçundan kamu davası açılan ve yargılaması Antalya 16.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/637 esas sayılı dosyası üzerinden yapıldığı anlaşılan Mehmet Kızıldemir hakkındaki kamu davalarının akibetinin araştırılarak, bahsi geçen bu kişiler hakkındaki dosyalar ilgili mahkemelerden getirtilip incelendikten sonra aralarında irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmelerinin mümkün olması halinde birleştirilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde ilgili dosyalardan birer suretin denetime imkan verecek şekilde dosya içine alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Kabule göre;
a- Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte belge düzenlediğinin kabul edilmesine rağmen, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.