Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/8025 E. 2018/10881 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/8025
KARAR NO : 2018/10881
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Anayasa’nın 141/3, 5271 sayılı CMK’nin 34/1, 230, 232 ve 289. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.04.2011 tarih, 2011/855 sayılı iddianamesi ile vergi incelemesi ve mütalaaya uygun şekilde “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura ve müstahsil makbuzu düzenleme” suçlarından dava açıldığı, sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu ve birbirine dönüşmeyeceği gibi 5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeksizin dava açılmayan “sahte belge kullanma” suçundan sanığın mahkûmiyetine hükmedilmesi,
3- Kabule göre de;
a- Sanığın suça konu faturaların sahte olmadığını, söz konusu faturaların içeriğindeki malları gerçekten sattığını ve fatura bedellerinin İş Bankası hesabına yatırıldığını savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi bakımından, 02.03.2011 tarih, VDENR-2011-1878/2 sayılı vergi tekniği raporunda, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sanık … tarafından düzenlenen ancak karşı tarafın kayıtlarında bulunmadığı belirtilen suça konu faturaların adına düzenlendiği mükellefler hakkında hazırlanan karşıt inceleme raporlarının dosya içerisine alınması, suça konu faturaların adına düzenlendiği mükellef ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve sanığın kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile sanığın yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılarak toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilmeden hangi takvim yılından hüküm kurulduğu belirtilmeksizin sanık hakkında tek mahkumiyet hükmü verilmesi,
c- TCK’nin 53/3. maddesi gereği, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilinceye kadar, diğer kişiler üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.