Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/7263 E. 2018/10900 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/7263
KARAR NO : 2018/10900
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : 2009 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan; beraat
2008 yılında sahte fatura düzenlemeksuçundan; mahkumiyet

Bu dava ile Dairemizin 2016/5740 esasında kayıtlı dava dosyaları, aralarındaki bağlantı nedeniyle birlikte incelenmiştir.
Sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen hükümlere yönelik katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
Sanığın, soy adını hatırlayamadığı…isimli kişiyle 2008 yılında elektrik kablosu üzerine bir iş kurduklarını, ancak 2008 yılının 12. ayında ceza infaz kurumuna girdiğini, bu arada… isimli şahıs ve yanındaki ortağının kendisi adına paravan şirketler kurarak piyasaya sahte fatura kestiklerini, 2009 yılında sahte fatura düzenleme suçunu işlemesinin mümkün olmadığını, çünkü bu tarihlerde cezaevinde olduğunu savunması; sanığın hisselerini devraldığı şirketin önceki yasal temsilcisi olan … hakkında benzer şekilde 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan dava açıldığının anlaşılması karşısında;
1- Suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
a) Faturaları kullandığı belirlenen şirket yetkililerinin CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesine sanığın iştiraki olup olmadığının sorulması,
b) Bu davanın, benzer nitelikteki, şirket hisselerini sanığa devreden… hakkında açıldığı anlaşılan Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/28 Esas sayılı davası ile birleştirilmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre ise; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.