Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/687 E. 2018/10343 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/687
KARAR NO : 2018/10343
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında sahte banka teminat mektubu düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanık hakkında 14.07.2011 tarihinde işlediği iddia olunan benzer suçtan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 21.09.2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılarak, Konya 7. Asliye Ceza Mahkemesince 03.04.2012 tarihli 2011/629 esas ve 2012/758 karar sayılı ilamı ile özel belgede sahtecilik suçundan TCK’nin 207/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği; aynı şekilde 29.09.2010 tarihinde işlediği iddia olunan benzer suçtan Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılarak, Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesince 29.12.2011 tarihli 2011/367 esas ve 2011/706 karar sayılı ilamı ile özel belgede sahtecilik suçundan TCK’nin 207/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği; 06.09.2010 tarihinde kullanılan 2711 sayılı teminat mektubu bakımından hukuki kesintinin, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2011 tarihli iddianamesinin düzenlenmesiyle gerçekleştiği; 22.07.2011 tarihinde kullanılan 2708 sayılı teminat mektubu bakımından ise hukuki kesintinin Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 21.09.2011 tarihli iddianamesinin düzenlenmesiyle gerçekleştiği dikkate alındığında, 2711 sayılı teminat mektubu bakımından 29.06.2011 tarihli iddianameye konu eylemlerin birlikte “zincirleme biçimde özel belgede sahtecilik” suçunu; 2708 sayılı teminat mektubu bakımından 21.09.2011 tarihli iddianameye konu eylemlerin birlikte “zincirleme biçimde özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu ve bu durumda iki kez TCK’nin 207/1, 43/1. maddeleri uyarınca karar vermek gerektiği anlaşılmış ise de; ilk eylemlere ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması sebebiyle, mevcut durumda bu aşamada zincirleme suç hükümlerinin uygulama olasılığının bulunmadığı, ancak açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanması sırasında zincirleme suç ve mahsup hükümlerinin dikkate alınabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 13.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.