Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/6513 E. 2018/11166 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6513
KARAR NO : 2018/11166
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; Beraatlerine Sanıklar … ve …’ün hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına Sanıklar … ve … hakkında Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği suçundan; mahkumiyet

A) Sanıklar … ve … hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşıldığından, sanık … müdafi ve sanık …’ün temyiz talebinin 5271 sayılı CMK’nin 264/2. maddesi uyarınca itiraz olarak değerlendirilip gereğinin takdir ve ifası için dosyanın mahalline İADESİNE, oy birliğiyle,
B) Sanıklar … ve … hakkında “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi:
Toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak; sanıklara yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa göre vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafii ve sanık …’ün yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, Başkan vekili … ve Üye …’un karşı oyu ve oy çokluğuyla,
C) Sanıklar … ve … hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesi:
Yüklenen suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olduğu dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış, katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan hükümlerin istem gibi ONANMASINA, oybirliğiyle,
27.12.2018 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

(sanıklar … ve … hakkında, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan kurulan hükümlerle ilgili)
A) TARTIŞMANIN KONUSU:
Tartışmanın konusunu, Özel Eğitim Kurumu’na ait belgenin resmi veya özel belge olup olmadığı oluşturmaktadır.
B) İDDİA:
Konak … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin yöneticisi olan sanık … ile müdürü olan sanık …’ün; aynı kurumda psikolog olan … ve çocuk gelişimi öğretmeni olan …’in, 2007 ve 2008 öğretim yıllarında hiçbir derse girmedikleri halde bütün derslere girmiş gibi bireysel ve grup eğitim belgeleri ve buna göre de tahakkuk belgeleri düzenlendikleri iddia edilerek, sanıklar … ve … hakkında “zincirleme olarak özel belgede sahtecilik” suçundan kamu davası açılmış ve sanıkların TCK’nin 207/1 ve 43/1 maddeleri gereğince cezalandırılmaları istenmiştir.
C) YARGILAMA SÜRECİ:
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu, sanıkların, “zincirleme olarak kamu görevlisinin sahteciliği” suçundan TCK’nin 204/2, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmiş; sanık … müdafii ve sanık …’ün temyizi üzerine Dairemiz tarafından oy çokluğuyla hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
D) KONUYA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER:
5580 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesinin son fıkrasında; “Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticilerin, görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı 5237 sayılı TCK’nın uygulanması ve ceza kovuşturması bakımından kamu görevlisi sayılır.” hükmü yer almaktadır.
573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 652 sayılı …’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de konuya ilişkin başkaca bir hüküm bulunmamaktadır.
E) KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ:
5580 sayılı Kanun’un 9. maddesinin son fıkrasında, “Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler, görevleri sırasında suç işlemeleri veya görevleri nedeniyle kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanması ve ceza kovuşturması bakımından kamu görevlisi sayılır.” hükmü yer almakta ise de; gerek bu kanunda gerekse ilgili kanun hükmünde kararnamelerde, kurumun belgelerinin “resmi belge” sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Oysa bazı özel kanunlarda, örneğin 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 66. maddesinde “Bankanın her türlü evrak, kayıt, defter ve senetleriyle bunlara dayanan hesap özetleri resmi belge sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Özel Eğitim Kurumları yöneticileri, öğretmenleri ve öğreticileri, görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı, ceza kovuşturması bakımından kamu görevlisi sayıldıklarından; görevleri sırasında işledikleri suçlar nedeniyle dava açılabilmesi için 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni alınması gerekir. Ancak kamu görevlisi sayılmalarına ilişkin hüküm, düzenledikleri belgelerin resmi belge olduğunu göstermez.
TCK’nın 2. maddesinin 3. fıkrasına göre, kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılmaz; suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
“Kamu görevlisi sayılır” hükmü gereğince, özel eğitim kurumunun görevlileri “görevi kötüye kullanma” suçunun faili olabilirler ya da herhangi bir suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde cezanın artırılacağı öngörüldüğünde cezaları artırılabilir. Ancak düzenledikleri belgeler resmi belge sayılamaz.
Somut olayda, sanıkların düzenledikleri belgeler “özel belge” niteliğindedir.
F) SONUÇ:
Sanıkların fiilleri, zincirleme şekilde işlenen “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu halde, bu suç yerine “kamu görevlisinin sahteciliği” suçundan mahkûmiyetlerine karar verilmesinin yasaya aykırı olması nedeniyle hükümlerin bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz. 27.12.2018