YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6303
KARAR NO : 2018/9379
KARAR TARİHİ : 22.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılan kurum vekilinin 17.01.2014 havale tarihli dilekçesinin sanığın temyiz dilekçesine verilen cevap dilekçesi olduğu, katılan vekilinin hükmü temyiz iradesinin bulunmadığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
1- Sanığın, Rusya’dan almış olduğu Balon Pilot Lisansını milli lisansa çevirmek için müracaatta bulunduğu, müracaat sırasında mevzuat gereği lise mezunu olması zorunluluğu olduğundan, suça konu Milli Eğitim Bakanlığı Açıköğretim Lisesi’ne ait 21.05.2010 tarihinde düzenlendiği bildirilen lise diplomasının onaylı suretini ibraz ettiği, …’nün 02.02.2012 tarih ve 94-1348 sayılı yazısı ile diplomanın doğruluğunun Milli Eğitim Bakanlığı’na sorulduğu, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Açık Öğretim Lisesi Müdürlüğü’nün 21.02.2012 tarih ve 850 sayılı cevap yazısı ile sanık … adına herhangi bir kayda rastlanmadığının ve diplomanın gerçek olmadığının belirtilmesi nedeniyle; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; suça konu belgenin, gerçek ve içeriğinin doğru olup olmadığının bu tür belgeleri düzenleyen Milli Eğitim Bakanlığından sorulmasının mutat bir uygulama olup olmadığının Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden sorulması, sorulmasının mutat olması halinde yapılan araştırma sonunda belgenin sahteliğinin ortaya çıkacak olması sebebiyle hukuki sonuç doğurmayacağından atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmayacağı; doğruluğunu araştırmanın mutat olmaması halinde ise belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu dikkate alınarak dosya içerisinde aslı bulunan suça konu belge incelenmek suretiyle, aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı belirlenek gerekçeli kararda tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre ise;sanık hakkında belirlenen uzun süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nin 50. maddesi uyarınca para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 22.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.