Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/6260 E. 2018/9236 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6260
KARAR NO : 2018/9236
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1. 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez.” hükmü karşısında; sanığın sahte Digitürk abonelik sözleşmesi düzenletmekten ibaret fiilinin, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilerek ön ödeme önerisinde bulunulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması,
2. Kabule göre;
a) Temel ceza belirlenirken, TCK’nin 61. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenler ile 3. maddesinin 1. fıkrasındaki “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” hükmü uyarınca, denetime olanak verecek şekilde dosya içeriğine uygun somut gerekçelerin gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, “takdiren ve daha önce sanığın bir çok sabıkaları oluşu gözetilerek” şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.