YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6229
KARAR NO : 2018/10096
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1) Katılan …’ye ait 28.07.2007 tarihli sahte keşideci imzası bulunan çekin, sanık tarafından ciro edilerek …’a verildiği, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın aşamalarda alınan beyanlarında; suça konu çekin … Mühendislik isimli firmada çalışan… tarafından kendisine verildiğini, çekin sahte olduğunu bilmediğini savunması, … Mühendislik isimli firmanın yetkilisi olan tanık …’un alınan ifadesinde; birinci ciranta olarak… isminin yazıldığını, kendi ismini yanlış yazmasının söz konusu olmadığını,… isimli bir çalışanının bulunmadığını, internette işyerinin iletişim bilgileri mevcut olduğundan telefon numarasının oradan alınmış olabileceğini, birinci ciranta imza ve yazılarının kendisine ait olmadığını söylemesine karşın, sanık ve tanık yönünden herhangi bir imza incelemesi yaptırılmamış olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, çekin ön yüzünde bulunan yazı ve imza ile birinci ciranta yazı ve imzasının sanığa ya da …’a ait olup olmadığının tespitine yönelik Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nden bilirkişi raporu aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.