Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/6030 E. 2018/9819 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/6030
KARAR NO : 2018/9819
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozmak, Tehdit ve Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

I. Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın tehdit ve hakeret eylemini uzlaşma kapsamında bulunmayan başka bir suçla birlikte işlemesi karşısında, CMK’nin 253/3. maddesindeki düzenleme nedeniyle 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesinde yapılan değişiklikten faydalanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamada toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçların sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II. Sanık hakkında resmi belgeyi bozma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Sanığın, 30.12.2007 ödeme tarihli, borçlusu kendisi, alacaklısı katılan olan, 3500 euro bedelli senedi katılanın elinden alarak, borçlu imzalarını ihtiva eden kısmını yırttığının iddia ve kabul olunduğu olayda, suça konu senedin, resmi belge sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, dosya içerisinde bulunan suça konu bono fotokopisinin incelenmesinde, keşide yeri olmadığı gibi borçlunun adresinin yazıldığı bölümde de idari birim bulunmadığı anlaşıldığından, unsurların eksikliği halinde bononun özel belge niteliğinde olacağı ve sanığın eyleminin TCK’nin 208/1. maddesinde düzenlenen özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçunu oluşturacağı göz önünde bulundurularak, Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/188 esas sırasında kayıtlı dava dosyasının içerisindeki Ordu 2. İcra Müdürlüğünün 2008/1038 sayılı icra dosyasında yırtılmadan önceki halinin onaylı sureti bulunduğu belirtilen senet fotokopisi getirtilerek, Türk Ticaret Kanunu’nun 688/6 ve 689/4. (suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca bonoda bulunması zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre;
a- Adli Emanette kayıtlı, suça konu belge aslının delil olarak dosyada saklanması yerine katılana iadesine karar verilmesi,
b- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.