YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5945
KARAR NO : 2019/1874
KARAR TARİHİ : 25.02.2019
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahkemece karar verilip dosyadan el çekildikten sonra, Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 02.04.2014 tarihli ve 2014/113 Muh. sayılı yazısı ile dosyanın tekrar ele alınarak suç vasfını değiştirecek şekilde 04.04.2014 tarihli 2013/163 Esas ve 2014/204 Karar sayılı tavzih kararının verilmesinin hukuken mümkün olmadığı değerlendirilerek, 04.04.2014 tarihli ek kararın hukuki sonuç doğurmayacağının kabul edilmesi suretiyle, Mahkemenin 14.03.2014 tarihli 2013/163 Esas ve 2014/204 Karar sayılı kararına hasren yapılan incelemede;
Sanığın eyleminin, TCK‘nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışma görevi hüküm tarihi itibarıyla üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait ise de; 28.06.2014 tarihinde yayımlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 84/6. maddesi hükmü karşısında tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK‘nin 58. maddesi hükümlerinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- Sanığın mağdur … (…) adına düzenlenmiş olan sahte nüfus cüzdanı ile Nevşehir 3. Noterliğinden 24.09.2008 tarihli ve 05275 yevmiye numaralı vekaletnameyi çıkartarak avukat …’i kendisine vekil tayin ettiği ve
avukatın sahte olarak tanzim edilmiş olan vekaletname ile Hacıbektaş Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2008/96 Esas sırasında görülmekte olan davaya sanık müdafii olarak katıldığı, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın … (…) adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanını kullanması şeklindeki eylemine ilişkin olarak Hacıbektaş Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/96 Esas ve 2010/123 Karar sayılı dosyası kapsamında yargılanarak hakkında mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmakla, mükerrer yargılamanın engellenmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından; anılan dava dosyası getirtilip bu yönüyle incelenerek onaylı suretinin dosya arasına konulmasından sonra, sanığın resmi belgede sahtecilik eylemleri ile ilgili olarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, TCK‘nin 204/1-3 ve 43. maddeleri uyarınca tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde bulunan Nevşehir 3. Noterliği‘nin 24.09.2008 tarihli ve 05275 yevmiye numaralı vekaletnamesi nedeniyle sanığa verilen cezanın TCK’nin 204/3. maddesi gereğince artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) TCK‘nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçu uyarınca hükmedilecek hapis cezasının alt sınırının “2 yıl“ olduğu gözetilmeden, sanık hakkında temel cezanın “3 ay“ hapis olarak belirlenmesi,
c) “24.09.2008“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “31.05.2011“ şeklinde yanlış yazılması,
d) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine 25.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.