Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/5244 E. 2017/4676 K. 15.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5244
KARAR NO : 2017/4676
KARAR TARİHİ : 15.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-UYAP sisteminde yapılan araştırmada, sanık hakkında benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle başkaca davaların da açıldığının, Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/96 Esas, 2007/22 Karar sayılı, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/131 Esas, 2013/241 Karar sayılı, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/146 Esas, 2010/451 Karar sayılı, Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/41 Esas, 2009/74 Karar sayılı ilamları ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararları verildiğinin ve bu kararların kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, sanık hakkında yukarıda belirtilen dava dosyaları ile varsa UYAP ortamından ve sair surette tespit edilebilecek benzer suçlara ilişkin başka dosyaların akıbeti araştırılarak, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örnekleri dosyaya intikal ettirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Suç konusu belgelerden noter tarafından resen düzenlenmiş olanlar nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 204/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.