Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/5089 E. 2017/7469 K. 06.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5089
KARAR NO : 2017/7469
KARAR TARİHİ : 06.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, katılanın kimlik bilgilerini kullanarak sahte kira sözleşmesi düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; suça konu kira sözleşmesinin aslının elde edilemediği, ancak bu sözleşmenin 07.07.2011 tarihinde Küçükçekmece 1. İcra Dairesi’nin 2011/4499 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibine konu edildiğinin anlaşılması karşısında; kira sözleşmesi aslının icra dairesine sunulup, sözleşme aslı ibraz edildikten sonra aslı gibidir onayının yapılıp yapılmadığının ya da yalnızca fotokopi belgenin mi ibraz edildiği hususunun açıklığa kavuşturulmasından sonra, belgenin fotokopi olarak ibraz edilmiş olması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneği bulunmayacağından özel belgede sahtecilik suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı, belge aslının ibrazı üzerine onay işleminin yapılmış olduğunun tespiti halinde ise, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgenin duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belgenin dosya içerisine konulması, aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesindeki maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.