Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/4857 E. 2018/736 K. 01.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4857
KARAR NO : 2018/736
KARAR TARİHİ : 01.02.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak
HÜKÜM : Mahkumiyet

5237 sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olmasının gerektiği, yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı cihetle; sanığın katılanın başlattığı icra takiplerine karşı katılana karşı açtığı menfi tespit davalarında adres bilgisi olarak boşandığı eşinin ikamet bilgilerini vermek suretiyle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda, sanığın aşamalarda adresi kendisinin vermediğini savunması, sanık müdafiinin söz konusu menfi tespit davalarına ilişkin dava dilekçesinde sanığın kendisine verdiği vekaletnamede belirtilen adresi yazdığını, sanığın bu konuda herhangi bir beyanının olmadığını belirtmesi karşısında sanığın kasten farklı adres bildirdiğinin sübuta ermediği anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.