Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/4581 E. 2017/6586 K. 11.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4581
KARAR NO : 2017/6586
KARAR TARİHİ : 11.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine: ancak;
1)5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 37/2. maddesinde yer alan “kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler” şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasını da kapsayacak aşamaya kadar uygulanabileceği, kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kartın üretilmesi halinde 5237 sayılı TCK’nun 245/2, sahte üretilen bu kartın kullanılarak menfaat temin edilmesi halinde ise 245/3. maddesine temas eden suçu oluşturacağı, somut olayda ise, sanığın Garanti Bankası …. Şubesine başvurarak kardeşinin kimlik bilgileriyle izni ve bilgisi dışında kredi kartı sözleşmesi imzaladığı, iddianamenin bu belgeyle sınırlı açıldığı ancak imzalanan sözleşme sonrasında kredi kartının teslim alınıp kullanıldığı dosya içersinde bulunan ekstrelerden anlaşılmakla; sanık hakkında Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçundan yürütülen bir soruşturma veya açılmış bir kamu davasının bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra kamu davasının olması durumunda dosyaların birleştirilmesi, aksi halde sahte üretilen kredi kartının kullanılarak menfaat temin edilmesi eylemi ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına suç ihbarında bulunulup dava açılması halinde davaların birleştirilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.