Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/4571 E. 2017/3668 K. 11.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4571
KARAR NO : 2017/3668
KARAR TARİHİ : 11.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1… İletişim isimli işyeri yetkilisi olan sanık …’in müşteki adına sahte GSM abonelik başvuru formu, Kayalı İletişim yetkilisi sanık …’nin ise aynı GSM hattı için abonelik sözleşmesi ve numara taşıma talep formu düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerinden bahisle haklarında açılan kamu davasında, sanıkların …. İletişim’in alt bayii olduklarını, işyerlerinin kaşesinin…. İletişim’in yetkilileri tarafından kullanılarak, suça konu GSM abonelik sözleşmesini…. İletişim’in düzenlediğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından,…. İletişim’in suç tarihinde yetkilisinin kim olduğu tespit edilip, sanıkların savunmaları doğrultusunda ifadesine başvurulması ve gerektiğinde…. İletişim’in yetkilisi ile ilgili personelin suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte GSM abonelik başvuru formu, abonelik sözleşmesi ve numara taşıma talep formunun üzerindeki yazı ve imzaların…. İletişim’in yetkilileri ile personelinin eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve abonelik sözleşme kayıtlarının bilgisayar üzerinden kod numarası yazılarak oluşturulduğunun anlaşılmasına göre, dava konusu sözleşmenin hangi işyerinde düzenlendiğinin suçun işlendiği yeri saptama bakımından önem arzettiği gözetilerek, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.’den bilgi işlem kayıtlarına göre sözleşmenin hangi bayiye ait bilgisayarda yapılmış olduğunun mevcut log kayıtlarından anlaşılması mümkün ise bunun tespit edilmesi istenerek, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
2-Kabule göre de;
a) Suçun sübutu halinde, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükümleri ve TCK’nın 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanıklara ön ödeme önerisinde bulunulmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdirinde zorunluluk bulunması,
b-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.