YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/453
KARAR NO : 2020/5126
KARAR TARİHİ : 29.09.2020
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
A) Sanık … hakkında 2012 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek, mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
B) Sanık … hakkında 2008, 2009, 2010, 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanık … hakkında 2011, 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık … hakkında TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Sanık … hakkında şirkette 26/06/2008-04/05/2011 tarihleri arasında yetkili olmasından dolayı 2008, 2009, 2010, 2011 takvim yıllarında, sanık … hakkında 04/05/2011-31/08/2012 tarihleri arasında yetkili olmasından dolayı 2011, 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların atılı suçları kabul etmemesi, sahte olduğu iddia edilen faturaları kullanan mükellefler hakkında yapılmış karşıt incelemenin olup olmadığının belli olmaması sebepleriyle, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1) Sanıklardan ilgili yıllarda fatura alan mükelleflerin tespit edilerek haklarında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairelerinden sorulması, düzenlenmiş ise raporların dosya arasına konulması, bu şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
2) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
3) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a) Mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat ve mahkumiyet hükümleri kurulması,
4- Kabule göre de; sanık … için 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık … müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
C) Sanık … hakkında 2008, 2009, 2010, 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanık … hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık … hakkında TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Sanık … hakkında 2008, 2009, 2010, 2011 takvim yıllarında, sanık … hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura kullandıkları iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların atılı suçları kabul etmemesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1- Suçlara konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
2- Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
3- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat ve mahkumiyet hükümleri kurulması,
4- Kabule göre de; Sanık … için 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık … müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.