Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/4395 E. 2017/6851 K. 19.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4395
KARAR NO : 2017/6851
KARAR TARİHİ : 19.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

I-Sanık hakkında … plaka sayılı araca ilişkin resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Adli emanetin 2011/2156 sırasında kayıtlı … plakalı araca ait motorlu araç trafik ve tescil belgelerinin dosyada delil olarak saklanması yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında belgenin müsaderesine ilişkin bölüme “Adli emanetin 2011/2156 sırasında kayıtlı … plakalı araca ait motorlu araç trafik ve tescil belgelerinin dosyada delil olarak saklanması” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında …. plaka sayılı araca ilişkin resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
1-Sanıkta ele geçirilen …. plakalı araca ait plakaların ve motorlu araç trafik-tescil belgelerinin sahte olduğu iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, sanık hakkında her ne kadar mahkumiyet kararı verilmiş ise de, dosyada mevcut ekspertiz raporunda, …. sayılı plakalarda soğuk mühür izinin bulunmadığına dair görüş bildirilmesine rağmen mahkemece yapılan gözlemde plakalarda soğuk mühür izinin bulunduğunun belirtilmesi ve …. plakalı araca ait motorlu araç trafik ve tescil belgeleri üzerinde sahte olup olmadıkları hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle …. plakalı araca ait motorlu araç trafik ve tescil belgeleri üzerinde sahte ve iğfal kabiliyetini haiz olup olmadıkları yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılıp …. sayılı tescil plakalarında ise soğuk mühür izinin bulunup bulunmadığı hususundaki çelişkinin giderilmesi ve suça konu belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurularak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Suça konu …. sayılı araca ilişkin trafik ve tescil belgelerinin dosyada delil olarak saklanması ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
b)-Sahte olduğu iddia ve kabul edilen suça konu plakaların akıbeti hakkında karar verilmemesi,
c)5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Yüksek Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin sayın çoğunluğuyla aramızdaki uyuşmazlık sanıkta aynı anda ele geçtiği kabul edilen iki araçtaki sahte plakaların ve diğer sahte belgelerin iki ayrı suç oluşturup oluşturmadığı hususundadır.
Sanık …’de ele geçen …. sayılı sahte plakalı Mercedes marka araç ile … sayılı sahte plakalı …. marka araç aynı zaman diliminde sahte plakalar ve trafik tescil belgeleri ele geçirilmiştir.
Mahkemece olayda iki aracın söz konusu olması iki araç üzerinde ayrı ayrı sahte plaka ve sahte tescil belgelerinin ele geçmesi nedeniyle sahtecilik suçunun ayrı ayrı iki kez oluştuğu kanaatiyle sanığın sahte …. plaka sayılı araç ile yine sahte olan … plakalı araç üzerindeki sahte plaka ve trafik tescil belgelerinden dolayı 5237 sayılı Kanunun 204/1. maddesi gereğince ayrı ayrı iki kez teşdiden cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yüksek Dairece … sayılı plakanın takıldığı araçta ele geçen sahte belgelerden dolayı verilen mahkumiyet ilamı düzeltilerek onanmış, …. nolu plakalı araçta ele geçen sahte belgelere ilişkin karar ise “dosyadaki ekspertiz raporunda plakada soğuk mührün bulunmadığına” dair görüş bildirilmesine rağmen mahkemece yapılan gözlemde plakada soğuk mühür izinin bulunduğunun belirtilmesi yine bu araçta ele geçen motorlu araç trafik tescil belgelerinin üzerinde sahte olup olmadıkları hususunda bilirkişi incelemesi ya da gözlem yapılmadığından, oluşan çelişkinin giderilmesi ve belgelerin iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılması gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Gerek Mahkemenin kabulünde gerekse Daire kararında … ve …. sahte plakalı araçlardaki plaka ve trafik tescil belgelerinin farklı tarihlerde düzenlendiklerine dair herhangi bir tespit yapılamamıştır. Belgelerin farklı yer ve zamanlarda düzenlendiğine dair dosyada kesin bir bilgi bulunmamasına göre suça konu araçlardaki sahte plaka ve sahte trafik tescil belgelerinin aynı anda düzenlendiğinin kabul edilmesinde zorunluluk vardır. Dairemizin müstakar kararları bu şekildedir. Buna göre aynı anda ele geçen dolayısı ile aynı anda düzenlendiği kabul edilmesi gereken belgelerin değişik araçlarda ele geçmesi iki ayrı suç oluşturmaz. Belgelerin irade yenilemesinin varlığını kabul edecek kadar değişik zamanlarda düzenlendiğine ilişkin tespit yapılmadığı için iki ayrı suçtan hükümde kurulamaz. O nedenle öncelikle bu belgelerin farklı zamanlarda kullanılıp kullanılmadığı araştırılıp farklı zamanlarda kullanıldığının tespiti halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulaması gerekir. Farklı zamanlarda kullanıldığının da tespit edilememesi halinde ise tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması ancak belge sayısı ve çeşitliliğinin TCK’nın 61. maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesinde teşdit gerekçesi olarak dikkate alınması gerekecektir. Bunun için mahkemece yukarıda belirtilen hususların araştırılıp sonucuna göre eylemlerin iki ayrı suç mu yoksa zincirleme şeklinde işlenmiş tek suç mu veya eylemin tek suç oluşturup belge sayısı nazara alınarak teşdiden hüküm kurulması gereken bir olay mı olduğunun değerlendirmesi yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği sanığa fazla ceza tayininin önüne geçilmesi bakımından da eylemlerin bölünmeden bir bütün halinde değerlendirilmesin de zorunluluk bulunduğu kanaatiyle ilamın 1 nolu bentinde belirtilen düzeltilerek onama hükmününde bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun kısmen onama kısmen bozma yönündeki kararına katılmadığımı saygıyla arz ederim.