Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/4286 E. 2017/7420 K. 02.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4286
KARAR NO : 2017/7420
KARAR TARİHİ : 02.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Özel belgede sahtecilik suçu yönünden;
Sanıkların, …. mahallesi ….sokağı ….adresinde bulunan …. Apartmanı’nın 05.09.2008 günü yapılan kat malikleri toplantı tutanağını noterden tasdik ettirdikten sonra ilaveler yapıp, …. ve …. gibi kişilere imza attırdıkları, yine katılan …’ın imzasını sahte olarak atıp bu haliyle noter tasdikli suretini fotokopi yoluyla çoğaltarak belediye başkanlığına ibraz etmek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edildiği olayda; 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 24/2. maddesinde, anagayrimenkulün bağımsız bir bölümünde dükkan açılabilmesinin, kat malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği karara bağlı olduğunun belirtilmesi karşısında; ilgili apartmanda kaç malikin olduğu ve belediyeye ibraz edilen suça konu fotokopi belge üzerindeki bütün kat maliklerinin imzalarının bulunup bulunmadığı araştırılıp, bulunmadığının tespiti halinde eylemin faydasız sahtecilik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; bulunması halinde ise, adli emanette bulunan karar defterinin getirtilip incelenerek, belediyeye ibraz edilen suretteki imzaların, asıl belgede bulunup bulunmadığının araştırılması, gerektiğinde imza incelemesi yaptırılması, fotokopi belgeye aslı gibidir şerhini veren Ruhsat ve Denetim Şefi Satı Benzer’in beyanı alınarak suça konu belge aslını gördükten sonra mı örneğini alıkoyarak aslını iade ettiğinin sorulmasından sonra, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık niteliği bulunmayıp fotokopi belge üzerinden yapılan bilirkişi incelemesinin hükme esas alınamayacağı cihetle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu yönünden;
Özel belgede sahtecilik suçunun belgenin kullanılması ile oluşacağı, suça konu belgenin belediyeye ibraz edilerek kullanılmasının özel belgede sahtecilik suçunun unsuru olduğu ve “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilmeden, anılan suçtan beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması,
3- Her iki suç yönünden kabule göre; hükümden önce, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231 ve TCK’nun 7/2. maddeleri gereğince, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmaması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.