Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/419 E. 2021/739 K. 27.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/419
KARAR NO : 2021/739
KARAR TARİHİ : 27.01.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme, sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-Defter ve belge isteme yazısının içeriğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanamadığından, idareden buna dair belgenin aslı ya da onaylı örneği getirtilip incelenerek hangi takvim yıllarına ilişkin defterlerin talep edildiği, süresi içerisinde talep edilip edilmediği hususunun denetime olanak verecek biçimde tespiti gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin defter belge gizleme suçu yönünden 28/04/2013, sahte fatura düzenleme suçu yönünden 14/12/2010 ve 30/11/2011 yerine 2010, 2011 ve 2013 şeklinde eksik ve yanlış gösterilmesi,
3-5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02/09/2014 tarih ve 2014/26570 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna atıf yapılarak sanık hakkında, “2010 ve 2011 takvim yıllarına yönelik sahte fatura düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanma” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden iddianame dışına çıkılarak “sahte fatura kullanma” suçundan hükümler kurulması, yasaya aykırı,
4-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 27.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi