Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/3933 E. 2020/5397 K. 05.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3933
KARAR NO : 2020/5397
KARAR TARİHİ : 05.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet

… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14/06/2013 tarihli ve …Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi uyarınca dava şartı olan … Küçük Ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın mütalaasına uygun olarak “2011 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan da kamu davası açıldığı, buna karşılık Mahkemece bu suçtan hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2-Aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yılında “sahte fatura düzenleme suçundan” dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,

4-Kabule göre ise ;
a)Aynı takvim yılı içinde değişik zamanlarda gerçekleştirilen sahte fatura düzenleme eylemlerinin, zincirleme biçimde işlenmiş tek suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiştir, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 05/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.