Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/3868 E. 2018/10976 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3868
KARAR NO : 2018/10976
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

A) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesi;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delilleri göre; sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
B) Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarihli, 8/69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, hileli davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı kabul edilmektedir. Somut olayda; sanığın, katılan şirketteki iş akdi sonlandırıldıktan sonra ve yetkisi olmadığı halde, katılan şirketin yetkilisi olduğunu söyleyerek, müşteki …’dan aldığı mallar karşılığında, şirket yetkilisi sıfatıyla imzalayıp, şirket kaşesini basarak bono verdiği, böylece suça konu senedin sanık ile şikayetçi arasında önceden doğan borç ilişkisi karşılığı sonradan verildiği; bu duruma göre, 5237 sayılı TCK’nin 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı uyarınca TCK’nin 53. Maddesinin uygulanmasının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.