Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/3603 E. 2017/3679 K. 11.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3603
KARAR NO : 2017/3679
KARAR TARİHİ : 11.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.04.2011 tarihli ve 2011/411 esas sayılı iddianamesiyle sanık hakkında 2006,2007,2008 takvim yıllarında sahte belge kullanmak suçundan kamu davası açılmış olduğu halde; mahkemece 2008 yılında sahte belge kullanmak suçundan hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, mahkemesince bu suçla ilgili olarak zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, adli emanetin 2011/71 sırasına kayıtlı bulunan 32 adet fatura, 2 adet irsaliye fatura, 1 adet taklit faturanın celbi ile zorunlu bilgileri içerip içermediği yönünden incelenmesi, denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması ile vergi tekniği raporunda bahsedilen suça konu faturaların, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, mal ve para akışını gösteren taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı ve faturaları düzenleyenler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa düzenlenen raporlar, açılmışsa dava dosyaları getirilip incelenerek özeti duruşma tutanağına geçirilip bu dosyayı ilgilendirilen delillerin onaylı örnekleri dosyaya aktarılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-“Sahte fatura düzenlemek” ile “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, birbirine dönüşmeyeceği, 5271 sayılı CMK’nun 225. (1412 sayılı CMUK’nun 257 ve 150.) maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, sanık hakkındaki kamu davasının “sahte fatura kullanmak” suçundan açıldığı gözetilmeden, iddianame dışına çıkılmak suretiyle “sahte fatura düzenlemek” suçundan hüküm kurulması,
3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazlarının bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 11.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.