Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/3435 E. 2018/1709 K. 26.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3435
KARAR NO : 2018/1709
KARAR TARİHİ : 26.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat

Gerekçeli karar başlığında “2005“ olarak yanlış yazılan suç tarihinin, suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılmaları nedeniyle, 2005 takvim yılı için “21.11.2005“, 2006 takvim yılı için “21.01.2007“ olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1-Sanıklar hakkında “2006 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak“ suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar hakkında “2006 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak“ suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıkların faturaların gerçek mal ve hizmet alımlarına dayandıklarını beyan ederek suçlamaları kabul etmemeleri, tarafsız bilirkişilerce düzenlenen 18.07.2012 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitler ile muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyicisi olduğu belirtilen…‘in 2006 yılında sanıklara ait şirket bünyesinde taşımacılık hizmeti verdiğinin tanık beyanlarından anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip, sanıklar hakkında beraat kararı veren mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında “2005 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak“ suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “2005 takvim yılında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmak“ suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarıca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.