Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/3428 E. 2018/1713 K. 26.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3428
KARAR NO : 2018/1713
KARAR TARİHİ : 26.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Beraat

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 14.01.2011 tarih ve 2010/44001 soruşturma-2011/931 Esas sayılı iddianamesi ile hükmün kapsamına göre, sanıklar hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek“ suçundan açılmış bir dava ve bu suçtan verilmiş bir hüküm bulunmadığından, sanıklar hakkında “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek“ suçlarından kurulan hükümlere hasren yapılan incelemede;
1-Sanık … hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek“ suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın suça konu sahte faturaları düzenlediği iddia olunan… Metal Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. isimli şirketinin ortağı olup yetkilisi bulunmadığı yönündeki tespit, faturaların sanık tarafından düzenlendiğine ilişkin bir iddianın bulunmaması ile sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmemesi karşısında, CMK’nın 217. maddesine uygun olarak duruşmada edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip, sübuta yeter nitelik ve derecede olmadığını kabul eden mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek“ suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarıca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
3-Sanık … hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek“ suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanık hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, şirketin 2006 yılından beri faaliyette olmadığını, kendisinin uzun süredir cezaevinde tutuklu olarak bulunduğu beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, dosya içerisinde adı geçen takvim yıllarında düzenlenmiş herhangi bir fatura aslı yada suretine rastlanılmaması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanığın hangi tarihte cezaevine girdiğinin net olarak tespit edilmesi, sanık tarafından düzenlenen 2006 takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ile sahte faturanın düzenlendiği tarihin suç tarihi olduğu gözetilerek suç tarihlerinin belirlenip zamanaşımı ve sanığın cezaevinden bulunduğu süreler açısından değerlendirilmesi, suça konu faturaların bizzat sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından da, faturalardaki ve vergi dairesine verilen beyanname ve diğer evraklardaki imza ve yazıların sanığa aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.