YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3421
KARAR NO : 2017/4326
KARAR TARİHİ : 07.06.2017
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Beraat
I-)Sanık … hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan kurulan beraat hükmüne karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
213 sayılı VUK’nın 139/2. maddesinde öngörülen ve incelemenin dairede yapılmasına imkan veren istisnalardan birinin varlığı önceden saptanmadan tebliğ tarihinde faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan şirkete ait defter ve belgelerin ibrazı için işyeri adresinde yapılan tebligatın hukuken geçersiz olduğu cihetle; yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarıyla doğru bulunan hükmün ONANMASINA,
II-)Sanıklar hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükümlerine karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Yasa’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
III-)Sanık … hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükmüne karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun cezasının miktarı itibariyle tabi olduğu aynı Yasanın 66/1-e ve 67/2-a maddelerinde öngörülen sekiz yıl olan olağan dava zamanaşımının, sanığın sorgusunun yapıldığı 17.01.2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/2-a ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
IV-)2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan sanık … hakkında kurulan beraat hükmüne karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sahte fatura düzenlemek suçunun oluşabilmesi için sahte faturaların 213 sayılı VUK’nın 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı cihetle; sanığın 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, 2005 takvim yılı için düzenlendiği iddia olunan sahte faturaların vergi dairesinden sorulup temin edilerek yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin incelenmesi, sanığın savunmasında isimleri geçen … ve…’ın tanık olarak dinlenmesi, suça konu faturaları kullananların tespiti ile sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerekirse sanık ile tanıkların yüzleştirilmesi, sanığın işletmenin faaliyetleriyle ilgili beyanname, işletmeye ait bir belge düzenleyip düzenlemediğinin araştırılması, suça konu faturalar ile vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asıllarındaki imza ve yazıların sanığa aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.