Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/3028 E. 2018/1722 K. 27.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3028
KARAR NO : 2018/1722
KARAR TARİHİ : 27.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında beraat
Sanık … hakkında ret

I. Sanık … hakkında verilen karara karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık … açısından 5237 sayılı TCK’nın 67. maddesi uyarınca zamanaşımını kesen son işlem 26.02.2009 tarihinde sorgusunun yapılması olup, diğer sanık …’ın sorgusunun 03.02.2011 tarihinde yapılmış olmasının daha önce sorgusu yapılan sanık … açısından zamanaşımı kesmeyeceğinden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma” suçlarının yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, 5237 sayılı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, son kesici işlem olan sanığın savunmasının alındığı 26.02.2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
II. Sanık … hakkında verilen beraat kararına karşı katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2010 tarih, 2010/22756 esas sayılı iddianamesi ile “2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak” suçlarından kamu davası açılmış ise de, sanık hakkında verilmiş her hangi bir rapor ve mütalaanın bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. madde ve fıkrası gereğince öncelikle durma kararı verilerek sanık hakkında 213 sayılı VUK’nun 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği sorulup, verilmeyeceğinin anlaşılması durumunda davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.