YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2836
KARAR NO : 2017/4116
KARAR TARİHİ : 01.06.2017
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Avukat olan sanık hakkında görevi sırasında işlediği iddia ve kabul olunan resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak, yargılama şartının gerçekleşmesini beklemek üzere soruşturma izninin talep edildiği 19.06.2006 ve soruşturma izni verildiği 14.08.2006 tarihleri ile kovuşturma izninin talep edildiği 01.11.2006 ve kovuşturma izninin verildiği 01.08.2007 tarihleri arasında zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. ve TCK’nın 7. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesindeki cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu ve sanık lehine olan aynı Kanunun 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
II-Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Avukat olan sanık hakkında görevi sırasında işlediği iddia ve kabul olunan resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin olarak, yargılama şartının gerçekleşmesini beklemek üzere soruşturma izninin talep edildiği 28.04.2006 tarihi ve soruşturma izni verildiği 19.06.2006 tarihleri ile kovuşturma izninin talep edildiği 01.08.2006 tarihi ve kovuşturma izninin verildiği 01.08.2007 tarihleri arasında zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığın katılanlardan … tarafından icra yoluyla tahsil edilmesi amacıyla sanık avukat …’ya tevdi edilen bononun arkasını diğer sanık ile iştirak halinde müvekkili olan … adına bilgi ve rızası dışında ciro ederek, katılanların aleyhine icra takibine koymak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu bononun mahkemece huzurda incelenmemesi ile sanığın kovuşturma aşamasında alınan savunmasında, bahse konu 2. ciranta imzasının kendisine ait olmadığını beyan etmesi, 08.09.2009 tarihli bilirkişi raporuna göre sanık tarafından ibraz edilen 21.04.2004 tarihli tanık …’ın icra takibinden haberdar olduğunu gösterir belge üzerinde … adına atılı imzanın tanığa ait olduğunun tespit edilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, unsurların eksikliği halinde bononun özel belge niteliğinde olacağı ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu cihetle; suça konu bononun duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip unsurlarının tam olup olmadığı ve iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve belge aslının denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulmasından sonra, bononun arka yüzünde bulunan tanık … adına atılı imzanın sanığa ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporu aldırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı;
2-Kabule göre de;
a)Adli emanetin 2008/4854 sırasında kayıtlı belge hakkında bir karar verilmemesi ile adli emanetin 2004/5465 sırasında kayıtlı suça konu bononun dosyada delil olarak saklanması yerine sanık …’na iadesine karar verilmesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.