YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2523
KARAR NO : 2021/3647
KARAR TARİHİ : 13.04.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 21.04.2011 tarihli, 2011/1820 sayılı iddianamesi ile defter ve belgeleri gizleme suçundan, temyiz konusu dava ile birleştirilmesine karar verilen Kadıköy 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/444 Esas, 2012/1304 Karar sayılı dosyasında ise sanığın 244 070 1598 vergi kimlik numaralı mükellefiyeti kapsamında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kamu davası açılmış olmasına rağmen hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, söz konusu davalar yönünden mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Sanığın aynı zamanda MERNİS adresi olan duruşmada bildirdiği adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılması gerekirken, aynı Kanun’un 35. maddesi hükmü uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz, sanığın öğrenme üzerine verdiği 23.09.2014 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, … İnş. Taş. Elek. Elektr. Met. Hırd. San ve Tic. Ltd. Şirketi’nin müdürü olan sanık … hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen hükme yönelik yapılan incelemede;
Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin, zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
Sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçundan hüküm kurulurken uygulanan kanun maddesinin 213 sayılı VUK’nin 359/b maddesi yerine aynı Kanun’un 359/a-2 maddesi olarak yanlış gösterilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “359/a-2″ ibaresinin çıkartılarak yerine “359/b” ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.