Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/2453 E. 2021/1764 K. 23.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2453
KARAR NO : 2021/1764
KARAR TARİHİ : 23.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek, defter ve belge gizlemek
HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, beraat, mahkumiyet

Sanıklar hakkında yapılan vergi incelemesi sonucunda Gaziantep Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın vergi suçu ve vergi tekniği raporları ile17/08/2012 tarihli mütaalasında, 2009 takvim yıllında sahte fatura kullanmak suçundan da dava açılması talep edilmesine rağmen bu suçla ilgili dava açılmamış ise de, bu hususta Cumhuriyet savcılığınca ayrıca işlem yapılması mümkün görülmüştür.
A) Sanık … hakkında defter ve belge gizlemek suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı sanığın temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan sanığın temyiz nedenlerinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile merciinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B) Sanık … hakkında defter ve belge gizlemek suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek, mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz nedenlerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
C) Sanıklar hakkında 2007, 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık … ve katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen 2007, 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunun 213 sayılı VUK’nin 359-b maddesindeki cezasının üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık … ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
D) Sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık … ve katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı anlaşılmakla bu hususta bozma isteyen tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
Sanıklar hakkında 2009 yılında sahte fatura düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık …’un, “ihracat işi yaptıklarını, gümrük kayıtlarının olduğunu, sahte fatura düzenlemediğini”, sanık …’in, “sadece ofise gittiğini, işlerle diğer sanığın ilgilendiğini” savunmaları karşısında, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
1- Özcan Mobilya Dekorasyon…. Ltd. Şti. adına düzenlenen 03/03/2009 tarihli suça konu fatura aslının temin edilerek sanıklara gösterilip kendileri tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin sorulması, kendileri tarafından düzenlenmediğini söylemeleri halinde faturadaki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
2- Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturayı kullandığı belirlenen Özcan Mobilya Dekorasyon…. Ltd. Şti. yetkililerinin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
3- Kabule göre de;
a) 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi uyarınca, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu, 2009 takvim yılında sanıkların tek fatura düzenlemesi nedeniyle TCK’nin 43. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığının gözetilmemesi,
b) Düzenlenen son fatura tarihine göre, 03/03/2009 olması gereken suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2009 olarak eksik yazılması yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 23/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.