Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/17471 E. 2019/12 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/17471
KARAR NO : 2019/12
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Sanık … hakkında 2007-2010-2011 takvim yıllarındaki suçu hakkında; mahkumiyet
Sanık … hakkında 2010-2011 takvim yıllarındaki suç hakkında; beraat

I-Sanık … hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne ilişkin olarak sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Hükme esas alınan…. Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı‘nın 14.11.2013 tarihli 2013-A-2386/28 sayılı vergi suçu raporu ile 27.03.2013 tarihli AGB-A-685/21-14 sayılı müzekkere cevabına göre; 2007 takvim yılında düzenlenen herhangi bir faturaya ulaşılamadığı ve söz konusu faturaların tarih ve numaralarının tespit edilemediği, mükellefin 2007 yılında Eylül ayına kadar matrahlı KDV beyannamesi vermesi nedeniyle, bu hususun sahte fatura düzenlediğine karine oluşturduğunun bildirildiğinin anlaşılması ile sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmemesi karşısında; sanık tarafından bu takvim yılında sahte fatura düzenlendiğine dair cezalandırılmasını gerektirecek nitelikte, yasal, yeterli ve şüpheden uzak, somut delil elde edilemediği gözetilerek evrensel bir hukuk kuralı olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca, sanığın sübut bulmayan bu suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

II-Sanık … hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçu yönünden kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin, sanık … hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçu yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanıklardan …‘ın savunmasında; sanık …‘ın resmi nikahlı olmayan eşi olduğunu, 2006 yılının son aylarında adına iş yeri açtığını, ancak iş yeri ile fiilen kendisinin ilgilendiğini, 2007 yılının Ekim ayında sanık …‘ın cezaevine girmesi nedeniyle iş yerini kapattıklarını, 2007 yılında zaman zaman iş yerinde bazı evraklara imza attığını, fakat 2010 ve 2011 yıllarında iş yerinin faaliyette bulunmadığını, herhangi bir fatura düzenlemediğini beyan etmesine karşın, sanık …‘ın savunmasında, 2007 yılında cezaevine girdikten sonra sanık … ile her türlü ilişkisini kestiğini, sahte fatura düzenlemediğini, sanığın kendisine iftira attığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, suça konu faturalar üzerinde sanıklar adına atılı imzalar ile yazıların sanıkların eli ürünü olup olmadığı yönünden herhangi bir inceleme yapılmaması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; aslı gibidir onaylı suretleri dosya içerisinde bulunan suça konu fatura asıllarının dosyaya getirtilmesi ile faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanıklara aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, belgeler üzerindeki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının belirlenmesi halinde, suça konu faturaları kullanan ve dosya içerisinde bir sureti mevcut 30.05.2013 tarihli vergi inceleme raporu kapsamında bilgisine başvurulduğu görülen… Süt Ürünleri Canlı Hayvan Tar. Paz. Turz. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi … ın duruşmaya celbi ile CMK‘nin 48. maddesi uyarınca yasal hakları hatırlatıldıktan sonra tanık sıfatıyla beyanına başvurulması, faturaları kimden, hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldığı, sanıkları tanıyıp tanımadığı hususlarının ayrıntılı olarak sorulmasından sonra, 213 sayılı Yasanın 360. maddesindeki iştirak hükümleri de dikkate alınarak sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, sanıklar hakkında eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabule göre de;
a)2010 takvim yılı için “27.09.2010“, 2011 takvim yılı için “27.08.2011“ olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında “2010-2011“ olarak eksik yazılması,
b)Sanık … yönünden; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

ÖK.