Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/17322 E. 2019/486 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/17322
KARAR NO : 2019/486
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Katılan adına rızası dışında çıkarılan telefon hattının, sanığın yetkilisi olduğu …. Telekominikasyon” isimli bayide düzenlendiği iddiasıyla özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın sözleşmeyi kendisinin düzenlemediğini belirterek, “..Şirketimizde şahsın kendisi bizzat gelmeden herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Şirketimizde çalışan kişilere… sahte kimlik eğitimi verilmektedir. Tarafımızdan böyle bir işlem yapılması mümkün değildir.”diyerek suçlamayı kabul etmemesi; davaya konu abonelik sözleşmesindeki imzanın katılana ait olup olmadığının tespitine yönelik yaptırılan bilirkişi incelemesinin fotokopi belge üzerinde yapılmış olması imzanın katılan veya bir başkasına ait olup olmadığının belirlenemediğinin tespit edilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
a) Suça konu abonelik sözleşmesinin aslının temini ile sözleşmedeki katılan adına atılı olan imzanın katılana ait olup olmadığı; katılana ait değilse, sözleşmedeki yazıların ve katılan adına atılmış olan imzanın sanığa ait olup olmadığı konusunda yazı ve imza örneklerinin temini ile uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
Sonucuna göre, suçtan elde edilen menfaatin sanığa ait olduğuda gözetilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, fotokopi belge üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması,
b) Sanığın fiilinin sabit olması halinde, hükümden önce 19.02.2014 tarihli 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek ve değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme gereğince sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,16.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.