Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/16128 E. 2020/6838 K. 12.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/16128
KARAR NO : 2020/6838
KARAR TARİHİ : 12.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belge gizleme
HÜKÜM : Beraat

1)Sanıklar hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
2008 takvim yılında verilen en son matrahlı KDV beyanı Şubat ayına ait olduğundan ve dosya kapsamında daha sonraki bir tarihte fatura düzenlendiğine dair delil bulunmadığından, suç tarihinin en aleyhe kabulle “31.02.2008” olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarının Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
2)Sanıklar hakkında defter ve belge gizleme suçundan kurulan beraat hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Şirket yetkilisi olan sanıklar hakkında 2006,2007 ve 2008 takvim yıllarına ait defter ve belgeleri 09.03.2011 tarihinde yapılan tebligata rağmen süresi içerisinde ibraz etmedikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun kendi rızaları ile vergi mükellefi olan kişilere ait olduğu, 213 sayılı Yasanın 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl saklama ve istenildiğinde ibraz etme zorunluluğunun bulunduğu gözetilip, ayrıca tüzel kişilerde vergi kanunları yönünden sorumluluğun, 213 sayılı Kanun’un 10. ve 333. maddelerinde düzenlenmiş ve aynı Kanun’un 359. ve 360. maddelerinde öngörülen cezaların bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunacağı, tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilci bulunup da suç, eylem ve fikir birliği içinde işlenmemiş ise sorumluluğun, cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlara göre suçun şeklî sorumlusuna değil, ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olacağı dikkate alınarak,her ikisi de şirket yetkilisi olan sanıklar hakkında bu kapsamda da araştırma yapılarak hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
12.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.