Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/16065 E. 2020/7682 K. 24.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/16065
KARAR NO : 2020/7682
KARAR TARİHİ : 24.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Sanıklar …, … hakkında “ 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme”, sanık … hakkında “ defter ve belge gizleme” suçundan açılan kamu davasında; sanık …’in şirketi eşi olan diğer sanığın idare ettiğini, kendisinin fiilen ilgisinin bulunmadığını savunması, sanık …’in ise sahte fatura düzenlemediğini, suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını beyan etmesi karşısında;
Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
2-Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3-Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4-Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının sorulması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükmü kurulması,
5-213 sayılı Kanun’un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, defter ve belge isteme yazısının tebliği sırasında işyerinin faal olduğunun anlaşılması karşısında; hesapların dairede incelenmesine imkan veren Kanun’un 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, iş yeri dışında inceleme yapılması gerektiğine ilişkin bir tespiti varsa buna ilişkin belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından sanık …’in beraatine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkumiyetine karar verilmesi,
6-Kabule göre de;
a) Defter ve belgeleri gizleme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı gibi engel adli sicil kaydı bulunmayan ve takdiri indirim maddesi uygulanarak hükmolunan hapis cezası “bir daha suç işlemekten çekineceği” kanaatiyle ertelenen sanık … hakkında “katılan kurumun oluşan vergi zararının giderilmemesi, cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, mahkumiyet hükmüne yönelik sanık …’in, sahte fatura düzenleme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.