Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/16049 E. 2021/1452 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/16049
KARAR NO : 2021/1452
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Temyiz dilekçelerinin içerikleri itibarıyla katılan vekilinin temyiz isteminin beraat kararlarına, sanıklar müdafinin temyiz isteminin ise mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek, bu hükümlere hasren yapılan temyiz incelemesinde;
I-Sanıklar … ve … haklarında “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma“ suçundan verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Yüklenen suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olduğu dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olup; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar …, … (…), … ve … haklarında “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma“ suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Bandırma Vergi Dairesi Müdürlüğü‘nün 338…. vergi kimlik numaralı mükellefi olarak adi ortaklık şeklinde faaliyet gösteren sanıklar … ve … … ile eşleri adına işleri fiilen yürüttükleri belirtilen … ve …‘ın, “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma“ suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanıklardan … ve … …‘ın aşamalarda alınan savunmalarında, işyeriyle eşleri olan diğer sanıkların ilgilendiklerini beyan etmeleri ile sanıklar … ve …‘ın da sanıkların bu savunmalarını kabul ederek, suça konu faturaların gerçek alışverişlere dayandığını bildirmeleri karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
a)Sanıkların kullandıkları sahte faturaları düzenleyen … Mutlu ve D.K.S. Metal ve Metal Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının dosyaya getirtilmesi; bu kişiler/şirket yetkilileri haklarında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan kamu davası açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi,
b)Sanıkların mali işleri ile ilgilenen muhasebeci/mali müşavirin açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek duruşmaya celp edilmesi, CMK’nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, suça konu faturaların kim tarafından getirildiği, iş yerinin fiilen kim veya kimler tarafından işletildiği hususlarının ayrıntılı olarak sorulması,
c)Gerekli görülmesi halinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden; mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesap hareketleri ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, düzenleyicinin yeterli mal girişi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen mükellefler ile sanıkların ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, şirket işleri ile eşleri olan diğer sanıkların ilgilendiğini beyan eden sanıklar … ve … …‘ın da atılı suça ne şekilde iştirak ettikleri karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
2-Kabule göre de;
a)“25/12/2010“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2010“ şeklinde eksik yazılması,
b)Sanıkların suça konu faturaları 2010 takvim yılında “farklı beyanname dönemlerinde” kullandıklarının anlaşılması karşısında, TCK’nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini yasaya aykırı,
c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 15/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

ÖK.