Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/1600 E. 2018/10663 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1600
KARAR NO : 2018/10663
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, suç tarihi olan 26/06/2011 tarihinde kullanmakta olduğu… plakalı araç ile trafik kuralı ihlali yapması üzerine görevli memurlarca, idari para cezası düzenleneceği sırada, sanığın kendisi ile aynı isim ve soy isimde olan mağdur adına düzenlenmiş sürücü belgesinin fotokopisini vermesi üzerine trafik tutanağının mağdur adına düzenlendiği iddiası ile açılan davada; dosya kapsamından sanığın farklı tarihlerdeki benzer eylemleri nedeniyle başka trafik idari para cezası tutanakları da düzenlendiğinin anlaşılması nedeniyle, her ne kadar soruşturma aşamasında sözü edilen tutanaklara ilişkin yetkisizlik kararları verilmiş ise de; 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi uyarınca, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerektiği gözetilerek; sanığın yukarıda belirtilen ve benzer şekilde mağdurun kimlik bilgilerini kullanarak trafik idari para cezası düzenlenmesine neden olduğu tutanaklar dolayısıyla açılan davaların araştırılması, varlığının tespiti halinde dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerin dosya arasına alınması, getirtilen dava dosyalanırındaki iddianame tarihleri kontrol edilerek hukuki kesintinin bulunmaması halinde davaların birleştirilmesi, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyeti, elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin olup, bu suçun hükümden önce yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nin 05.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun ile değişik 163/3. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu olarak düzenlenmesi ve koşullarının bulunması durumunda “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi seçeneğinin öngörülmesi karşısında, öncelikle tekerrür uygulamasına esas alınan hükümle ilgili olarak mahkemesince uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 19.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.