Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/15790 E. 2018/10603 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15790
KARAR NO : 2018/10603
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1- Sanığın, bilgi ve rızası dışında katılan adına abonelik sözleşmesi düzenlediği iddiasıyla açılan davada; sanığın üzerine atılı eylemin, hükmün açıklandığı tarihte yürürlükte olan, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; TCK’nin 7. maddesi uyarınca, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56/4. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilerek, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklinde düzenlemeye göre; cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilebilmesinin, ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanıklar yönünden mümkün olduğu; özel belgede sahtecilik suçundan yargılandığı davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerektiği ve hükmolunan cezanın seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği gözetilmeden, sanığın cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
2- Hükmolunan adli para cezası 5237 sayılı TCK’nin 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hükümde taksit aralığının gösterilmemiş olması,
3- Suça konu belgelerin akıbeti hakkında karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, cezanın türü ve miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 18/12/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.