Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/15621 E. 2022/6085 K. 07.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15621
KARAR NO : 2022/6085
KARAR TARİHİ : 07.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında “2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, kimlik bilgileri kullanılarak adına mükellefiyet tesis edildiğini, sahte fatura düzenlemediğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1) Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükellefler ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairelerinden sorulmak suretiyle, getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi hâlinde; temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması veya faturaların asıllarının temin edilememesi hâlinde ise;
a) Mükellefiyetin tesisine ve işletmenin faaliyetine ilişkin vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asılları ile düzenlenen yoklama fişleri, tebliğ alındı belgeleri, işletme adına basılan faturaların teslimine ilişkin bilgi formları asıllarının getirtilmesi; gerekirse belgelerdeki yazı ve imzaların sanığa aidiyetinin araştırılması,
b) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
c)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
d) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,

3) Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.