Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/15132 E. 2019/323 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/15132
KARAR NO : 2019/323
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1) Sanığın, hakkında beraat kararı verilen ve kardeşi olan temyiz dışı sanık …’a ait iki adet çeki, yetkisi olmadığı halde keşide ederek şikayetçiye vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın, suça konu çeki …’ın bilgisi dahilinde imzaladığını, bu kapsamda ödenen başkaca çekler olduğunu savunması; şikayetçi vekilinin 10.02.2014 tarihli dilekçesinde, …’ın ….9. İcra Müdürlüğünün 2009/18261 Esas sayılı dosyasına konu borcu ödemek amacıyla taahhütte bulunduğunu, borcun taksitlendirildiğini, ilk taksitin ödendiğini ve şikayetten vazgeçtiklerini belirtmesi karşında; belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanık tarafından daha önce de …’ın yerine imzalanıp ödenen çekler olup olmadığının ilgili bankadan araştırılması; icra takip dosyasının getirtilip incelenerek, ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosya içine konulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Şikayetçi …’nın 09.05.2012 tarihinde alınan ifadesinde, suça konu çeklerin sanık tarafından 2009 yılının Ocak ayında verildiğini söylemesi nedeniyle, suç tarihinin 2009 yılının Ocak ayı olduğu, sanık hakkında tekerrüre esas alınan Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/1134 Esas-2009/72 Karar sayılı ilamının, 18.02.2009 tarihinde kesinleştiği, ve temyiz konusu suçtan sonra kesinleşen hükmün tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden TCK’nin 58. maddesi hükümlerinin uygulanması,

b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.