Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/14731 E. 2017/7470 K. 06.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/14731
KARAR NO : 2017/7470
KARAR TARİHİ : 06.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanıklardan … (….)’in borçlusu olduğu suça konu bonoların,….’un babası olan diğer sanık … tarafından imzalanarak katılana verildiği iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; katılanın şikayet dilekçesinde belirttiği bonolardan 01.06.2006, 05.07.2006 ve 31.07.2006 tanzim tarihli 5 adet bononun dosya içerisinde yalnızca fotokopileri mevcut olup, icra takibine konu edildiği iddia olunan, 20.06.2006 ve 23.11.2006 tanzim tarihli bonoların ise asılları ya da suretlerinin dosyada mevcut olmadığı bu bonoların icra takibine konu edildiği Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2007/4405 esas ve Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007/668 esas sayılı dosyalarının da bulunmadığı anlaşılmakla; belirtilen dosyaların getirtilerek incelenmesi ve onaylı suretlerinin dosya arasına alınması, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekli olup, unsurlarının eksikliği halinde bononun özel belge niteliğinde olacağı ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu cihetle; suça konu bono asılları duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatma niteliği bulunup bulunmadığı belirlendikten ve belge asılları denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulduktan sonra, sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi uyarınca; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, suça konu senetlerin katılana aynı anda mı yoksa farklı tarihlerde mi verildiği belirlendikten sonra, aynı anda verilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığının ve sahte belge sayısı dikkate alınarak TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.