Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/14356 E. 2019/285 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/14356
KARAR NO : 2019/285
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Asıl karar; mahkumiyet
Ek karar; eski hale getirme

5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğundan, mahkemenin 13.06.2014 tarihli eski hale iade talebinin kabulüne dair ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesindeki “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonucunda aynı maddeye eklenen “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmüne aykırı olarak, yokluğunda verilen kararın sanığın dosyada bilinen en son adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan MERNİS adresine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla, 28.05.2014 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanığın katılana ait…. nolu gsm hattını alarak bu hat üzerinden katılan adına Nokia E71 cep telefonuna ilişkin 20.11.2009 tarihli kampanya taahhütnamesini imzalamak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın savunmalarında Raşit Tombaş isimli kişinin cep telefonu kampanya kapsamında faturaların ucuzlatıldığını söyleyerek kendisinden kimlik fotokopisini istediğini, yanında bulunan katılanın da bunu duyarak nüfus cüzdanı suretini …. ‘e verdiğini, sonrasında kendi hattına 1.400 tutarında fatura geldiğini öğrendiğini, bu kişinin 200 kadar kişiye aynı işlemi yaptığını belirterek suçlamayı kabul etmemesi, sanığın imza örneklerinin alındığı ancak suça konu kampanya taahhütnamesinde yer alan yazı ve imzalara ilişkin herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadığının tespit edilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın yazı örneklerinin de alınarak suça konu kampanya taahhütnamesinde yer alan imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanığın savunmasında belirttiği Raşit Tombaş isimli kişinin açık kimlik ve adres bilglerinin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenilmesi, katılan adına düzenlenen kampanya taahhütnamesi ile alınan Nokia E71 cep telefonununda yer alan İMEİ numarası üzerinden suç tarihinden itibaren kim tarafından kullanıldığının tespit edilerek bu kişinin de tanık sıfatıyla dinlenilmesinden sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin 5237 sayılı TCK’nin 63. maddesi uyarınca cezasından mahsubuna karar verilmemesi,
3-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.