Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/14341 E. 2019/592 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/14341
KARAR NO : 2019/592
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın aldığı borç para karşılığında katılana verdiği 2 adet suça konu senede soy ismini ve TC kimlik numarasını yanlış yazmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; öncelikle belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olması nedeniyle adli emanetin 2011/1216 sırasına kayıtlı suça konu senet asıllarının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, yasal unsurları taşıyıp taşımadığının ve iğfal kabiliyetlerine haiz olup olmadıklarının tartışılması ile belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması, sanığın savunmalarında ısrarla tefecilik yapan katılandan aldığı paraya karşılık suça konu senetleri katılanın zorla kendisine imzalattığını, ailesini ve kendisini tehdit ettikleri için katılanı şikayet edemediğini beyan etmesi, katılanın 06.07.2010 tarihli beyanında suça konu senetlerdeki ödeme günü olan 01.01.2009 ve 15.01.2009, 1 Ocak 2009 …, ..sine, ….m, nakden ve…. yazılarının mavi tükenmez kalemle şikayet dilekçesini yazdırdığı arzuhalci tarafından yazıldığını, bunun dışındaki tüm yazıların bizzat sanığın eli ürünü olduğunu belirtmesi, kovuşturmada alınan beyanında da sanıktan boş senet almadığını söyleyerek çelişen ifadelerde bulunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; katılandan ve sanıktan suça konu senetlerin verilmesi olayına ilişkin tanıklarının ve başkaca delillerinin bulunup bulunmadığının sorulması ile bu kişi/kişilerin tespiti halinde dinlenmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Katılanın 06.07.2010 tarihli beyanında suça konu senetlerdeki ödeme günü olan 01.01.2009 ve 15.01.2009, 1 Ocak 2009 …, ..sine, ….m, nakden ve …. yazılarının mavi tükenmez kalemle şikayet dilekçesini yazdırdığı arzuhalci tarafından yazıldığını, bunun dışındaki tüm yazıların bizzat sanığın eli ürünü olduğunu belirtmesi, sanığın savunmalarında suça konu senetleri katılanın kendisine zorla imzalattığını beyan etmesi, 20.07.2010 tarihli bilirkişi raporunda suça konu senetlerdeki imzaların ve ödeyecek kısmındaki yazıların sanığın eli ürünü olduğunun belirtilmesi karşısında, tüm dosya kapsamından suça konu senetlerin sanık tarafından imzalandığı esnada boş olduğu ve bono vasfını haiz olmayıp özel belge niteliğinde olduğu anlaşılmakla, sübutu kabul edilen eylemin 5237 sayılı TCK’nin 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
b-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 51/8. maddesi uyarınca denetim süresinin yükümlülüklere uygun veya iyi halli geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususlarının karar yerinde gösterilmemesi,
c-“2011/1216” olan adli emanet numarasının hüküm fıkrasında “2010/3215” olarak yanlış gösterilmesi,
d-“13.05.2008” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “22.05.2009” olarak yanlış yazılması,
e-Katılan …’ın sıfatının gerekçeli karar başlığında müşteki olarak gösterilmesi,
f-Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.