YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/13622
KARAR NO : 2022/5197
KARAR TARİHİ : 29.03.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Sanık …’in yokluğunda verilen hükmün, duruşmada bildirdiği adresine öncelikli olarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmesi, tebligatın iade dönmesi halinde MERNİS adresine tebliğ işleminin yapılması gerekirken, doğrudan aynı Kanun’un 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanık …’in 10.11.2014 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1) Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2018 tarihli, 2018/17-339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı kararında, “Farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu” şeklindeki kararı uyarınca, başka suçtan Sincan 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ve duruşmalardan bağışık tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanık …’in kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek ya da usulünce SEGBİS sistemi ile duruşmada hazır edilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılması,
2) Sanık … hakkında “ 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen şirketin ortağı olduğunu, ancak şirketi …’ın idare ettiğini bütün işlemleri …’ın yaptığını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi, faturalardaki yazı imzaların sanıklar …, … ve tanık …’a ait olmadığının tespit edilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
3)Kabule göre de; Sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca sanık … hakkında diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 29.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.