Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/12754 E. 2018/5517 K. 18.06.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/12754
KARAR NO : 2018/5517
KARAR TARİHİ : 18.06.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle; suça konu aracın şasi numarasında yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliğini taşıyıp taşımadığının bilirkişi katılımı ile yapılacak keşif sonucunda özellikleri tutanağa yazılarak belirlenmesi ve gerekçeli kararda tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabule göre de;
a)Sanığın eyleminin TCK’nın 204/1. maddesinde tanımlanan “resmi belgede sahtecilik ” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması,
b)UYAP kayıtlarına göre, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan İstanbul Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/657 Esas-2013/220 Karar sayılı kesinleşmiş mahkumiyet ilamının bulunduğunun anlaşılması karşısında; belirtilen dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği de nazara alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c)“16.02.2007” olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “19.03.2007” şeklinde yanlış yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 18.06.2018 tarihinde Üye …’ın değişik gerekçesi ve oybirliğiyle karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Dairemizin 18/06/2018 tarih, 2017/12754 Es., 2018/5517 Kr. sayılı kararına değişik gerekçeyle muhalifim.
Sanık …’ün üzerine atılı (müşteki …’a ait olup 04/12/2016 tarihinde çalınan … plakalı 2001 model metalik siyah renkli BMW 3.20 marka aracın kaportasını sökerek) temyiz dışı sanık …’ın getirdiği … plaka sayılı araca monte etmek şeklindeki eylemde TCK’nın 207/1 maddesiyle cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında atılı suçun yasal unsurları oluşmamıştır.

Çünkü; TCK’nın 204/1. maddesinde tanımlanan “belge” eski dildeki “varaka” kelimesine karşılılık gelmekte olup, yazılı kağıt anlamına gelmektedir. Bu bakımdan, yazılı kağıt niteliğinde olmayan şeyler, ispat kuvveti ne olursa olsun, belge niteliği taşımamaktadır. Yasa gerekçesinde; bazı durumlarda belgenin varlığını kabul için, yazının kağıt üzerinde bulunması gerekmediği, bir metal levha üzerine yazı yazılması hâlinde de belgenin varlığı kabûl edilmiştir. Bu itibarla, araç plakaları da (metal levha üzerine yazıldığı için) resmi belge niteliğindedir.
Somut olayda TCK’nın 281. maddesinde düzenlenen “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçunun ya da şartlarının varlığı halinde aynı yasanın 282. maddesinde düzenlenen “Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçunun oluşması mümkündür.
Dairemizce eylemin TCK’nın 204/1. maddesine uyduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yönündeki sayın çoğunluk görüşüne değişik gerekçeyle muhalifim. 18/06/2018