Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/11551 E. 2018/9977 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/11551
KARAR NO : 2018/9977
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1)Sanığın suça konu yeşil kartların vizelerini sahte olarak yapmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın, aynı suçtan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen diğer sanık …’ı tanımadığını, suç tarihinde cezaevinde bulunduğunu, 2006 yılına kadar sahte vize işleriyle uğraştığını, ancak bu tarihten sonra bu işleri bıraktığını savunması; sanık …’ın, 28.09.2009 tarihli oturumda sahte vizeyi yapan kişinin huzurdaki sanık olup olmadığını hatırlamadığını söylemesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sahte vizenin yapıldığı tarihte sanığın cezaevinde olup olmadığının araştırılması; sanığın benzer fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine hükmedildiği dosyalardaki belgeler ile suça konu belge üzerindeki imzaların benzer veya sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
2) Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 tarihli 2013/11-397 esas ve 2014/202 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği; zincirleme suça dahil olan bir suçtan dolayı, bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet hükmü verilmiş ve kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak, kesinleşen hükme konu fiil de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurulup, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubu gerekeceği dikkate alınarak; UYAP sisteminden yapılan kontrolde, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle yargılaması devam eden ve mahkûmiyetine karar verilmiş olan kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında; fiil tarihleri de dikkate alınarak, hukuki kesintinin iddianame tarihinde oluşacağı gözetilip sanığın eylemlerinin ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında zincirleme biçimde mi işlendiğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.