YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10602
KARAR NO : 2020/5477
KARAR TARİHİ : 06.10.2020
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Beraat
1-Sanık … hakkında sahte fatura kullanma suçu yönünden verilen beraat hükmüne karşı yalnız vekalet ücreti yönünden temyiz talebinin incelenmesi;
Sanık müdafinin, yüzüne karşı verilen hükmü, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 21.04.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz isteminin aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanıklar …, … ve … hakkında sahte fatura kullanma suçu yönünden verilen beraat hükümlerine karşı katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi;
Katılan vekilinin 04.04.2014 havale tarihli temyiz dilekçesi içeriğinden, temyiz talebinin sanıklar …, …, … hakkında 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte belge kullanma suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik olduğu kabul edilmiştir.
2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçu yönünden vergi suçu raporunda suça konu faturaların KDV indiriminde kullanıldığının belirtilmesi nedeniyle; 2006 takvim yılında suç tarihinin son kullanılan 23.12.2006 tarihli faturanın kullanıldığı beyanname tarihi olan 21.01.2007 tarihi, 2007 takvim yılında suç tarihinin son kullanılan 15.09.2007 tarihli faturanın kullanıldığı beyanname tarihi olan 25.10.2007 tarihi, 2008 takvim yılında suç tarihinin son kullanılan 15.04.2008 tarihli faturanın kullanıldığı beyanname tarihi olan 25.05.2008 tarihi olduğu gözetilerek yapılan incelemede,
Sanıklara yüklenen “2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarının VUK’nin 359/b-1 maddesindeki cezasının üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihlerden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
06.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.