Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/10350 E. 2018/9884 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10350
KARAR NO : 2018/9884
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca, değişiklik yapılmaksızın hükmün aynen açıklanması gerekirken, hükmolunan cezanın ertelenmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hakka konu edilemeyen 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa uygun şekilde niteliği belirlenmiş, cezayı azaltıcı sebep ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Üye …’ın hükmün açıklanması koşulları yönünden karşı oyu ve oy çokluğu ile esas yönünden ise oybirliği ile 04.12.2018 tarihinde karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİDİR

Dairemizin 04/12/2018 tarih, 2017/10350 Es., 2018/9884 Kr. sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim.
Sanığın 5237 TCK’nin 204/1, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince 1 Yıl 8 Ay Hapis Cezası ile cezalandırılmasına dair Hükmün Açıklanması suretiyle kurulan İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/06/2014 tarih 2014/62 Es., 2014/319 Kr. sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Sanık hakkında (Kapatılan) Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesince 08.03.2010 tarih 2009/879 Es., 2010/249 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231/6 ve devam maddeleri uyarınca açıklanmasına geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Deneme devresi içinde sanık hakkında Gebze 5. Asliye Ceza Mahkemesince 15/05/2013 tarih 2012/192 Es. ve 2013/363 Kr. sayı ile 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca doğrudan 2000 TL APC ile (iki kez) cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükümlere istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
Bu sebeblerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun açıklanma koşullarının oluştuğuna ilişkin görüşüne katılmıyorum. 04/12/2018.