Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/10296 E. 2019/8997 K. 09.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10296
KARAR NO : 2019/8997
KARAR TARİHİ : 09.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

… İnş. Taah. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanığın, “2009 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın faturaların gerçek alışverişlere dayandığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi ile sanık hakkında iş bu davanın da dayanığını teşkil eden, Antalya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 19.11.2012 tarihli ve 2012-I-176 sayılı mütalaası ile ekindeki 06.11.2012 tarihli ve 2012-A-330/55 sayılı Vergi Suçu Raporuna istinaden “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” eylemine ilişkin olarak, Kumluca 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/106 Esas sayılı dosyası kapsamında yargılama yapıldığının anlaşılması karşısında, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi bakımından;
1-Kumluca 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/106 Esas sayılı dava dosyası ile iş bu davanın birleştirilmesine karar verilmesi,
2-Sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının dosyaya getirtilmesi, bu şirketlerin yetkilileri hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi,
3-Gerektiğinde faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden; mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan ve sanık tarafından ibraz edilen tediye makbuzları, diğer banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak, faturaları düzenleyen mükellefler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
4-Kabule göre de;
a)”25.01.2010″ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2009” olarak yanlış yazılması,
b)Hüküm fıkrasında uygulama maddesinin, “VUK‘nin 359/b” maddesi yerine “TCK’nin 359/b maddesi” olarak yanlış yazılması,
c)Sanık hakkında 213 sayılı VUK’nin 359/b. ve TCK’nin 43. maddesi uyarınca hükmedilen 3 yıl 9 ay hapis cezasından, TCK’nin 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken, sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün” yerine “2 yıl 13 ay 15 gün” olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, yasaya aykırı,
d)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 09.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.