Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2017/10112 E. 2021/3265 K. 31.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/10112
KARAR NO : 2021/3265
KARAR TARİHİ : 31.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

21.03.2012 tarih ve 2012/39 sayılı mütalaa ve eki vergi suçu suç raporunun sanıkların 2009 takvim yılı sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarına ilişkin olduğu halde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.04.2012 tarih ve 2012/27284 Esas sayılı iddianamesi ile 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kamu davaları açıldığı ve mahkemece yalnızca belirtilen takvim yılından hüküm kurulduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan Cumhuriyet başsavcılığınca işlem yapılması mümkün görülmüştür.
I-Sanık … hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Vergi tekniği raporu ve karşıt inceleme tutanağına göre, mükellef şirket tarafından İlkim Plastik Petrol … Şirketine 4.362.786,62 TL tutarında satış yapıldığı ancak düzenlenen faturaların tahsilinde muvazaalı işlemler yapılması dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanıklar müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, üretimde çalıştığını diğer sanık kardeşinin muhasebe ve finans işleriyle uğraştığını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından:
1-Sahteliği iddia olunan faturaların temin edilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde;
2-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
4-Varsa şirket adına muhasebe işlemlerini yürüten kişi tespit edilerek, CMK’nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiilen şirketi kimin idare ettiği, şirket işlerinde kimle muhatap olduğu, faturaları ve belgeleri kimin getirdiği, beyannamelerin kimin tarafından verildiği, sanığı tanıyıp tanımadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
5-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 31.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.